bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türk edebiyatının en iyi psikolojik romanlarından birisidir. savaş psikolojisinin yarattığı yoğun güvensizlik duygusu, romandaki karakterlerin ruhsal sıkıntıların temelini oluşturmaktadır. ferit karakterini anlamak güç ve güzel.
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    3. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ''yüklerin en büyüğü evlenmektir.'' ''gazetelerde sık sık gördüğümüz ‘demokrasi demagoji haline geldi’ sloganı bir kelime oyunundan ibaret sayılmaz, demokrasinin halkı bir rakam halinde görmesinin zaruri neticesidir. on cahili dokuz alime tercih eden bir sistemde bilginin demagojiye mağlup olmasına şaşar mısınız?"
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      peyami safa‘nın en okunulası eseriymiş onu fark ettim. dokuzuncu hariciye koğuşu‘na sözüm yoktur ama çoğu eserinde sıkılıp, yarıda bırakmıştım. fakat bu diğerlerine nazaran daha dolu bir eserdir. ferit adlı bir gencin annesi ve iki kız kardeşini kaybetmesiyle tıbbiyeyi bırakıp, felsefeye yöneldiği zamanlarda bir pansiyonda kalmasıyla başlar. bu pansiyonda garip tiplemeler vardır. birkaçı hayatın içinden fakat çoğu tedirgin edicidir. daha sonra kaldığı pansiyondan ayrılıp adalarda bir konağa yerleştiğinde, ölmüş bir kadının günlüğüyle hayatı tamamen değişir. kitap ilk 40 sayfada akmasa da ortalarda gayet heyecan vericidir. tavsiye eder miyim bilemiyorum eğer önemli baş yapıtları okuduysanız, edebiyattan vazgeçemiyorsanız ve kitap yokluğundaysanız okumanızı öneririm, fakat ısrar etmem.